23 Aralık 2014 Salı

YERİNDEN OYNAYAN ÇİVİLER : Dünya cennet değildir. Seni namaza müezzinler çağırmıyor. Bir Çağırtan var. Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt her şey dalalettir ve hederdir. Dünya hayatı yaman bir imtihandır. Derslerine iyi çalışıyor musun? İmtihan sorularının cevapları sana önceden bildirilmiş, okuyup öğrensene.



Cami yapılmasın diye aylardan beri ortalığı birbirine katıyorlar.

Evine yabancı erkek alan o mübtezel karıya niçin ceza verilmiyor?


Yasal, vesikalı, DV’li seks köleliği niçin devam ediyor?

Kemalist veya İslamcı feministler yasal seks köleliğine niçin karşı çıkmıyor?

Anadili Türkçe olan genç liseyi bitirmiş, 1927’de yayınlanmış Ömer Seyfeddin hikâyelerini okuyamıyor.

Üniversite bitirmiş bir genç, yaşça ve makamca büyüğüne “Demin arz ettiğiniz gibi…”  diyor.

Sabah namazında İstanbul camilerinden birine namaza gidiyorsunuz. On kadar ihtiyardan başka cemaat yok. 

Metroya biniyorsunuz. On sekiz yaşında kazık kadar genç oturmuş, yetmiş yaşında ihtiyar onun yanında ayakta seyahat ediyor.

Cuma ezanı okunuyor. Müslümanların dükkânları, işyerleri açık, harıl harıl ticaret yapılıyor.

Her gün çöpe beş milyon ekmek atılıyor.

Gazetelere, tv’lere bakıyorsunuz, haberlerin yüzde yetmişi kötü.

Büyük gazeteler ve televizyonlarda müstehcen, hayâsız, azdırıcı resimler.

Dünyanın sayılı tahıl ambarlarından olan Türkiye nasıl oldu da yılda üç milyon ton buğday ithal eder hale düşürüldü.

İstanbul trafiği insanı deli eder.

PKK bazı yerlerde vergi toplamaya başlamış.

Marketten yoğurt alıyorsunuz, yoğurda benziyor ama yoğurt değil.

Dedikodu, gıybet, iftira, yalan, tecessüs kara bulutlarından göz gözü görmüyor.

Başı örtülü o kadın niçin yüksek sesle herkesin arasında kahkaha atıyor?

Her gün niçin bu kadar ağaç katl ediliyor?

Okullardaki bonzainin önüne niçin geçilmiyor?

Çin’de üretilmiş o zehirli, radyasyonlu ayakkabılar gümrüklerden nasıl geçmiş?


Durumu görüyorsunuz… Yapmanız gereken şudur: Kendinizi öyle yetiştiriniz ki, terazinin bir kefesine sizi koysalar, öbür kefesine yüz bozuğu ve molozu koysalar, siz ağır basmalısınız.


Durumu görüyorsunuz… Yapmanız gereken şudur: Kendinizi öyle yetiştiriniz ki, terazinin bir kefesine sizi koysalar, öbür kefesine yüz bozuğu ve molozu koysalar, siz ağır basmalısınız.

İşinizle ilgili Güçlü ve derin bilginiz kültürünüz olsun…
 Sanat kültürü ve tarihi… Mantık mantık mantık…
Mantık dersleri alınız… Yüksek ahlak ve karakter sahibi olmalısınız…
Estetik güzellik boyutunuz bulunmalı…

Geleneksel islamî millî sanatlarımızdan birini öğrenin ve ürün verin.

Sakın gevezelik yapmayın, çenenizi tutun, sır küpü olun.
Para, benlik, lüks, israf, gösteriş, marka, cep telefonu aşığı, bağlısı, kölesi ve maskarası olmayın.

Mütevazı, kanaatkâr, sabırlı, sebatlı, mürüvvetli olun.
Böyle olursanız terazide ağır basarsınız.
Bir olun, pîr olun.
Tekir kedi değil, kaplan olun.
İhlaslı olmazsanız, böyle olamazsınız.

Allahın size yardımcı olması için vesilelere ve sebeplere yapışın. 

 İşinize vaktinden birkaç dakika önce geliniz.
 Mesai saati dolmadan ayrılmayınız.
 İş saatlerinde vakit israf etmeyiniz.
 İş araçlarını ve aletlerini özel işlerinizde kullanmayınız.
 Mesai esnasında kıldığınız namazların vakitlerini telafi ediniz.
Herkese kendiniz için “Burada en çalışkan, en başarılı, en randımanlı iş yapan odur…” dedirtiniz.
Kurum telefonlarını özel işleriniz için kullanmayınız.
Mesai saatlerinde vır vır dır dır telefonla konuşma yapmayınız.
İş yerinizde özel ziyaretçi kabul etmeyiniz.
İşverenin vaktini çalmak, onun parasını ve malını çalmak gibi bir hırsızlıktır, buna tenezzül etmeyiniz.
İş hayatında başkalarına örnek ve model olunuz.
İşini savsaklamak hıyanettir. Hıyanet Müslümana yakışmaz.
Harama alet olmayınız.
Düşmanlarınız sizi gözleyebilir ve dinleyebilir. Dikkatli, tedbirli, ihtiyatlı olunuz.
Size kötülük yapanlara hiç karşılık vermez ve onları Allaha havale ederseniz, cezalarını bulurlar. Kendinizi savunur ve mücadele ederseniz siz kaybedersiniz. (Bu maddeyi anlamak zordur).
Müslüman, her işin en güzelini yapar kuralına göre hareket ediniz.
İşiniz rast gelsin, kazancınız helal olsun, bereketli ve hayırlı olsun.

İçindeki Fir’avunla, kendi şeytanıyla iyi geçinen kişi iyi Müslüman olamaz.
İyi olmak istiyorsan kendi Fir’avununa, şeytanına mutlaka muhalefet edeceksin.
Dünyası âhiretine ağır basan kişi iyi Müslüman olamaz. Dünya hizmetlerini güzelce yapar olduğun halde âhirete dönük olacaksın.
Dünya elbette imar edilir ama Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, hikmete  göre imar edilir.
Dünyayı şeytanın direktiflerine göre imar edersen Mevlanı değil, belanı bulursun.
Süslü, lüks, şatafatlı, israflı, ihtişamlı eviyle övünen, gururlanan, kibirlenen, caka satan iyi Müslüman değil, kötü Müslümandır.
En cahil Müslüman ilmihalini bilmeyen Müslümandır.
Müslümanların bin yıldan fazla kullanageldikleri İslam-Kur’an yazısını bilmeyenler cahildir. Öğrenmek istemeyenler muannit kara cahildir.
Müslüman kanaatkârdır, az nimetle çok mutlu ve memnun olur.
Müslüman o kimsedir ki, insanlar onun elinden ve dilinden güvende olur. (Hadîs)
İnsanların hayırlısı insanlara yararlı olandır. (Hadîs)
Olgun Müslüman gıybet etmez. Gıybetçi, ölü kardeşinin etini yiyen azılı bir fasık ve facirdir.
Vicdanlı bir Müslüman, kardeşlerinin gizli ayıp ve günahlarını araştırıp onları rezil etmez.
Aksine, başkalarının ayıp, kusur ve günahlarına karanlık gece gibi olur.
En azından kalbi ile emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmak her Müslümana farzdır. Kötülüklere, haramlara, günahlara, zulme buğz etmeyenin, adavet beslemeyenin imanı tehlikeye girer.
Paraya, menfaate tapmak gizli şirktir.
İnsan için kendi nefs-i emmaresinden büyük düşman olamaz.
Cihadsız İslam olmaz.
Küffarla, müşriklerle yapılan cihad küçük cihattır, nefs ile yapılan büyük cihattır.
Bu devirde en büyük hizmet iman, Kur’an hizmetleridir.
İyi Müslümanda paylaşma, yardımlaşma ahlakı vardır.
Beynini ve gönlünü dedikodularla, siyaset entrikalarıyla, artist manken şarkıcı oyuncu isimleriyle dolduran kişiye yazıklar olsun. Aklı varsa onları kussun ve yerlerine faydalı, rabbanî, kurtarıcı bilgiler koysun.
Her gün ahdini ve misakını tazele: “Rab olarak Allah’tan razıyım… Kitap olarak Kur’an’dan razıyım… Din olarak İslam’dan razıyım... Resul ve Seyyid olarak Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemden razıyım… Şeriat olarak İslam Şeriatından razıyım… Ümmet olarak Ümmet-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemden razıyım. Ahlak sistemi olarak İslam ahlakından razıyım…”
Küfre, şirke rıza küfürdür.
Küfrün ve şirkin iyisi, az iyisi, daha iyisi olmaz. O, mutlak olarak kötüdür.
Dünya sevgisi ve dünyevileşmek bütün kötülüklerin annesidir.
Dünya cennet değildir.
Seni namaza müezzinler çağırmıyor. Bir Çağırtan var.
Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt her şey dalalettir ve hederdir.
Dünya hayatı yaman bir imtihandır. Derslerine iyi çalışıyor musun?
İmtihan sorularının cevapları sana önceden bildirilmiş, okuyup öğrensene.

Mehmet Şefket Eygi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder