29 Ekim 2014 Çarşamba

ŞEYTANIN SOYU : Kabbalah ya da kabbala temelde şeytana tapınmayı hizmet etmeyi şart koşar. Doğru yanlış, Tanrı-şeytan ve cennet cehennem olaylarına yeniden anlam verirsiniz.

Dünya Gerçekleri Şeytanın soyu
Gerçek Yahudilik ve Satanist Yahudiler

Mısır uygarlığı fivarunlar tarafından yönetilirdi. Ve Her firavun tanrı olarak görülürdü.. Firavunların kahinleri (büyücüleri) olurdu , bütün ilmi bilgileri ve inanç sistemi büyücüler sınıfı oluştururdu. ( şeytanın, insanlara aşılamaya çalıştığı din anlayışını, ilk defa burada görüyoruz.

 Tanrıya ihtiyacın yok, sen zaten kendinin tanrısısın.’’ Ayrıca Firavun resimlerinde görebileceğiniz başlarına 2 yana sarkan kurt kafalı bir şapka takmaktadırlar. Bu da iblisin boynuzlarını simgelemektedir.Ve yine Tıpkı bugün kü 33.dereceye ulaşmış MASONlar ve onlara hizmet eden devlet başkanlarının temeli Firavun-Kahin ilişkisinin ilişkisine dayanmaktadır. Büyücüler Firavunu Tanrılaştırır-Firavun ise hükmeder.

Ayrıca Tek Tanrı inancını savunan Tutankamun ALLAHA'a inandığı için öldürülmüştür kahinler tarafından.

Mısır uygarlığında çok tanrılı bir din hakimdi. Ateş tanrısı, su tanrısı, toprak tanrısı vs. gibi tanrılar bulunurdu. Her tanrı hiyerogliflerle hayvan şeklinde resmedilirdi..


ALLAH kesin kes bu konuda insanları uyarmıştır. Yüce ALLAH'ın kendisinden başka tanrının olmadığını ayetlerinde buyurmuştur. İşte bugün anlıyoruz ki Şeytan (LUCİFER) artık bildiğimiz satanizmde resmedilmiş olan korkunç suratların, ve Çoklu tanrı motiflerin temellerini o zamanlardan atmış.)



Kabbalah ya da kabbala temelde şeytana tapınmayı hizmet etmeyi şart koşar. Doğru yanlış, Tanrı-şeytan ve cennet cehennem olaylarına yeniden anlam verirsiniz.Onlara göre ; Biz Yanlışa göre doğruyuz ama aslında siz de bize göre doğrusunuz. Yani yanlış ve doğrunun varlığı ancak birbirinin varlığıyla devam eder. Bir nevi yanlış olmasa doğru da olmaz. Yanlış var olduğu için doğru da var. Eğer yanlış olmasaydı bugün yanlışın zıttı olan doğru da var olmayacaktı . Kabalistler genelde tanrının varlığını kabul eder ama doğruyu şeytana tapınmakta bulurlar. Şeytan boş vaatlerle kandırır. Bu tür insanlar İsanın geleceğini kabullenmez ki geldiğinde sonlarının ne olacağını biliyorlardır. Neyse.. Kabala ilk eski mısırda ortaya çıktı ya da ben öyle inanıyorum.

Daha sonra Nabukadnezar döneminde babile taşındı. Ordan kudüse süleyman döneminde geçti. Hz Süleyman büyüye karşı olduğu için kabalist inançları barındıran tüm kitapları ortadan kaldırdı. Mısır döneminde firavunlar piramitleri inşa ettiriyolar. Ve ordaki piramitleri yapan insanlar kendilerine duvar işçisi manasında olan ''mason'' ünvanını alıyor. Aynı şekilde süleyman mabedinin inşasında görev yapan cinler ve insanlar yine o manada olan ''mason'' ünvanını alıyor. Daha sonra bu masonluk ve kabala haçlı seferleri sırasında avrupaya taşınıyor. Kabala büyük bir hazinedir ki içindeki bilgilerin metafizik gücün haddi hesabı yoktur. Bu yüzden tapınakçılar kabalaya büyük hazine der. Avrupaya taşındığında ise illuminati ailesi olarak 1776 yılında ortaya çıkarlar.

ILLİMUNATİ ve AMACI

Eski Mısırın uygarlıklarından olan, Firavun ve Yönetici sistemi olan büyücülerinin kullandığı (Kabala-Şeytanla iletişim) adlı büyü kitabının Firavundan kaçan Yahudilerin Musa peygamberle birlikte (Musa peygamberin bile milleti için GÜNAHKARLAR diyerek gözyaşları döktüğü Şeytan soyunun) bu kitabı Kudüsteki süleymaniye tapınağına getirmesi ve sonrasında 1.Haçlı Seferi ile Hristiyanların tapınak şovalyeleri tarafından kitabın bulunmasıyla birlikte bu serüvenin MASON adıyla geliştirilip 1 Mayıs 1778 yılında Ingolstadt Üniversitesi kilise hukuku profesörlerinden biri olan Cizvit Adam Weishaupt tarafından 5 yahudi ile kurulmuş MASON tarikatının Bilim koludur

Günümüzde Dünyadaki bütün kirli planların,ölümlerin, savaşların,derin devlet olaylarının,mezhepsel kavgaların,devrimlerin ardında bu şeytanist beyinler vardır.Emirlerini de Şeytani CİN'lerden alırlar.

ASIL AMAÇLARI; Dünyadaki ALLAH İNANCINI ve Hak dini olan İslamiyet inancını, ulusların devlet anlayışını,kurulu olan bütün düzenleri yıkmak, vatanseverliği ortadan kaldırmak, Allahın tüm emirlerini yanlışmış gibi insanlara empoze etmek, din ve inanç kavramlarının yerini inançsızlığın almasını sağlamak,Müslümanları TERÖRİST gibi göstermek en büyük amaçlarıdır.

Tüm hükümetleri ele geçirerek dinleri ve monarşiyi yıkıp YENİ DÜNYA DÜZENİ'ini kurmayı amaçlayan köklü bir örgüttür.


Dünya Gerçekleri Şeytanın soyu

http://www.dailymotion.com/video/xpuljx_dunya-gercekleri-seytanin-soyu_news

Gerçek Yahudilik ve Satanist Yahudiler




Şeytan ve Yardımcıları




Şeytan’ın Allah tarafından cennetten kovulma hikayesine tanımları yaptıktan sonra yer vereceğim. Ama bu konuyla ilgili yanlış bilinen bir noktayı düzeltmek istiyorum. Şeytan, sanılanın aksine tek bir varlık değil; kendi içinde hiyerarşi barındıran bir gruptur. Lideri ve o liderin yardımcıları vardır. Onların altında, her insanı kötü yola sevketmek için başka şeytanlar vardır. Bunları şöyle gösterebiliriz:

1) İblis (Lucifer): Şeytanların lideridir. Allah tarafından kovulduktan sonra kendini, insanları Tanrı’nın yolundan saptırmak ve dünyaya fitne getirmeye adamıştır. Ahir zamanda dünyaya Deccal olarak, insan suretinde ineceği belirtilir.

2) Şeytan (Satan): İblis’in yardımcısıdır. İblis, diğer şeytanlar, kötü cinler ve kötü insanlar arasındaki haberleşmeyi sağlar.

3) Diğer Şeytanlar (Devil): İnsanları kötü yola saptırmakla görevlidirler.

4) Kötü Cinler ve İnsanlar (Demon): Tanrı’yı terkedip iblise itaat eden kısımdır.

Cinleri Tanıtan Dört Özellik "CİNLER"’in çok önemli birkaç özelliği vardır ki, bu hususlar konuyu dikkatle tetkik edenlerin asla gözünden kaçmaz.

1. CİNLER`de mantıksal bütünlük yoktur.

2. CİNLER`de büyüklük duygusu aşırı gelişmiştir.

3. CİNLER`de kendini kontrol mekanizması çok zayıftır.

Şeytan’ın hiyerarşisini böyle tanımladık. Bir de şeytanın Tanrı’nın huzurundan kovulma hikayesine değinelim (Isra Suresi):

61- Hani meleklere Adem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti.

62- Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? And olsun eğer bana kıyamete kadar vakit verirsen, onun soyunu, pek azı hariç, azdırarak kontrolüm altına alacağım.”

63- Allah şöyle dedi: “Çekil, git”. Onlardan kim sana uyarsa kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.”

64- “(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaatlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.

65- “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiç bir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”

Bu olaydan sonra iblis Tanrı’ya olan inadı ve kibiri yüzünden tüm insanlığı doğru yoldan çıkarma, kendi kontrolü altına almayı hedeflemiştir. Şeytan’nın temel presipleri şöyledir:

-Şeytan’a göre, Tanrı’ya gerçekten vefalı, sadık tek bir kişi bile yoktur. Sadık olan kişiler yalnızca kendileri için iyi şartlar sürdüğünde sadık kalmaya devam ederler. Eğer bu sadık insanların başlarına çeşitli sıkıntılar gelecek olursa, bu kişiler Tanrı’ya bağlı olmaktan vazgeçeceklerdir

-Şeytan’ın insanlara da vaadi şudur: “Allah size herşeyi kısıtlamakta şartlar koşmaktadır, ben size herşeyi, ahlaki değerler olmadan özgürce yaşama hakkı veriyorum”
Deccal

Deccal (antichrist) ahir zamanda dünyaya inecek olup, insanlığı Tanrı’nın yolundan saptırarak bütün dünyaya savaş, açlık ve sapkınlık yayacak olan kişidir. Yukarıda belirttiğim gibi deccal aslında iblisin insan şeklidir. Hz.Nuh’tan Hz.Muhammed’e kadar bütün peygamberler kavimlerini Deccal tehlikesine karşı uyarmıştır. 3 semavi dine göre de deccal’in hikayesi aynıdır. Yeryüzünde büyük bir fitne çıkaracak, insanları Tanrı’nın yolundan saptırıp kendine hizmet ettirecek, daha sonra Mehdi ile Mesih (Hz.İsa) deccali bulup bizzat öldüreceklerdir. Şimdi deccalin özelliklerini hadislere bakarak yakından inceleyelim:

“Hz. Adem’in yaratılışından itibaren Kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccalden daha büyük bir fitne yoktur”

“Hiçbir peygamber gönderilmemiştir ki, ümmetini tek gözü kör, çok yalancı Deccal ile korkutmuş olmasın. Haberiniz olsun! Onun tek gözü kördür. Yüce Rabbiniz ise kör değildir. Onun iki gözü arasında Kâfir yazılmış olacaktır.”

Ayrıca bu hadis illuminatinin simgesinin neden tek göz olduğunu açıklıyor o meseleyi bir sonraki başlıkta inceleyeceğiz.

“İsa, deccali öldürdükten sonra iki kişi arasında düşmanlık kalmaz”

Bu hadis de bize deccalin ölümünden sonraki dünyayı tanıtıyor. Bu konuya da sonraki başlıklarda değineceğiz. Ayrıca Deccalin yağmur yağdırma gücünün olduğu rivayet edilir. Hatta o yüzden modern illuminati’de deccalin lakabı “rain man”dir.
Illuminati

Deccal’in dünyayı kontrol altında tutmak için 1776 yılında kurduğu gizli örgüttür. Esasen deccalin dünyadaki beyin takımı diyebiliriz. Üyelerine “mason” ismi verilir.
Simge ve Ritüeller

Illuminati logo olarak üçgen içinde tek göz (deccalin tek gözlü olmasıyla ilgili) , piramit, pergel ve cetvel kullanır.






3. resimde dikkatimizi çeken başka bir nokta da damalı yüzeydir. Masonik ayinlerin genelinde damalı yüzey bulunmaktadır. Masonların inanışına göre damalı yüzey cinlerin ve şeytanların başka boyutlardan dünyaya gelmesi için bir kapı görevi görmektedir. Damalı yüzey üstünde kan akıtarak ya da başka şekillerde bu işi gerçekleştirirler.

Bu ayinlerde bulunmuş birinin ropörtajı:

Bunun yanısıra “Devil Horn” yani şeytan boynuzu denilen el işareti de illuminatinin simgelerindendir. Bu işarete “rockçıların işareti şeytanla ilgisi yok” şeklinde itiraz edebilirsiniz. Evet genelde rockçılar anlamını bilmeden kullanır, ben de eskiden kullanırdım. Ama bu işaretin anlamı müzikle sınırlı değildir.


Tarihsel Süreç

Yukarıdaki kısımlarda belirttiğim gibi iblisin amacı, bütün insanlığı kendi kontrolü altına almak. Bunu başarabilmek için çeşitli ihtiyaçları var:

1) Çok büyük bir ekonomik güç

2)Kısa sürede çok sayıda insanı etkileyebilecek bir iletişim ağı

Ekonomik güç dünyaya hükmetmek için olmazsa olmazdır. Hem elinde, aklından geçenleri gerçekleştirebileceğin sınırsız gücün olur; hem de insanlar, hayatta kalmak için sana hizmet etmeye mecbur kalırlar. İkinci olarak da ekonomi gücünü kullanarak köleleştirdiğin insanlara kendi fikirlerini aşılaman gerekir. Tek tek bütün insanlara bu işlemi uygulamak zor olduğu için hepsini aynı anda etkileyebileceğin bir sistem geliştirmen gerekir. O yüzden deccalin tarih boyunca hükmettiği ülkeler, teknoloji olarak dönemin en gelişmiş ülkelerindendir. Şimdi tarih boyunca deccalin hükmettiği devletlere göz atıp, bugünki duruma değineceğiz.
Antik Mısır Uygarlığı

Bilim kurgu hikayelerine en çok konu olmuş uygarlık tartışmasız mısır uygarlığıdır. Çözülemeyen piramit sırları, hiyeroglifler, tanrılar, lanetler … pek çok ilginç konu mevcut. Mısır devleti M.Ö. 3050 yılları civarında Kuzeydoğu Afrika’da Nil Nehri’nin denize ulaştığı bölgede kurulmuştur. İblisin yani deccalin birebir etki ederek hükmettiği ilk devlettir. Deccal satanist ritüel ve simgeleri ilk kez bu ülkede ortaya koydu. Peki bunu nereden anlıyoruz? Bu soruyu cevaplamak için mısır devletine kabaca bir göz atalım

*Mısır uygarlığı fivarunlar tarafından yönetilirdi. Her firavun tanrı olarak görülürdü

-Yazının başlarında bahsettiğim şeytanın, insanlara aşılamaya çalıştığı din anlayışını, ilk defa burada görüyoruz: Tanrıya ihtiyacın yok, sen zaten kendinin tanrısısın. Ayrıca soldaki resimde görebileceğiniz gibi firavunlar başlarına 2 yana sarkan bir şapka takmaktadır. Bu da iblisin boynuzlarını simgelemektedir.

*Mısır uygarlığında çok tanrılı din hakimdi. Ateş tanrısı, su tanrısı, toprak tanrısı vs. gibi tanrılar bulunurdu. Her tanrı hiyerogliflerle resmedilirdi. Genelde bu tanrılar çeşitli hayvan figürleriyle gösterilirdi.

-bugün artık bildiğimiz satanizmin simgelerinden olan korkunç suratların, motiflerin temelleri o zamanlardan atılmış



*Piramitler bütün gizemini bugün bile korumaktadır. Burada uzun uzun anlatmaktansa şuradaki linkten bütün gizemlerini okuyabilirsiniz.

-Hani sürekli bir soru vardır. Piramitlerin yapıldığı taşlar kilometrelerce uzaklıktan nasıl getirildi, nasıl öyle mükemmel tasarlandı, yoksa uzaylılar mı yaptı vs. Tanımlar başlığında şeytanın yardımcıları kısmında kötü cinlerden bahsetmiştik. İki boyut arasında gidip gelebiliyorlardı. O günki şartlarda normal insanların o taşları taşıması imkansızdır. Zaten o yüzden mısır uygarlığı bugün, gizemli bir uygarlık olarak görülüyor. Deccal teknoloji konusunda bu cinlerden yardım almıştır. Hatta bazı kaynaklarda mısırlıların elektrik enerjisini kullandıkları çok yerinde kanıtlarla savunulmaktadır. Bu tür, çağının çok çok ötesindeki teknolojik imkanlar ancak insan dışı varlıkların yardımıyla gerçekleşebilmiştir.

-Piramit, tek göz, put şeklinde figürler ve satanist ritüeller yine ilk defa bu dönemde deccalin simgesi haline gelmiştir. Deccal neden mimarisinde piramit şeklini seçmiştir şu an bilemiyoruz. Fakat araştırdığım yabancı kaynaklarda bu konuyla ilgili bir teori görmüştüm. Bu teoriye göre yapılan binalar, insanların enerjilerini etkilemektedir. Kubbe, sekizgen gibi yapılar pozitif enerji yayarken, piramit şeklindeki yapılar negatif enerji alanı yaratmakta. O yüzden deccal piramitler yaptırmakta ve uzun binaların uç kısmını piramitleştirmektedir. Doğruluğu tartışılır bi teori ama paylaşmak istedim.




Antik Mısır Uygarlığını tekrar kısaca özetlersek; deccalin etki ettiği, yönettiği ilk devlettir. Satanist simge ve ritüelleri ilk defa bu ülkede dünyaya tanıtmıştır.
Britanya İmparatorluğu (İngiltere)

Gelelim tarihin ilk ve en büyük emperyalist güçlerinden olan İngiltere’ye. Yukarıdaki kısımlarda bahsettiğim gibi deccalin amacını yerine getirebilmesi için ekonomik güce ve geniş bir iletişim ağına ihtiyacı vardır. İngiltere o yüzden ülke politikası olarak sömürgeciliği ve emperyalizmi esas almıştır.

*İngiltere 1600’lerden beri Batı Avrupa’nın en güçlü devleti konumundadır.

*Ele geçirdiği ülkelerin yer altı kaynaklarını ve iş gücünü kullanarak kendine geniş bir ekonomik güç sağlamıştır. Ayrıca ingiliz dilini ve kültürünü de fethettiği bütün ülkelere empoze eden ingiltere, dünyadaki kültür yozlaşmasının temelini de ilk kez bu tarihlerde atmıştır.

*Defalarca bahsettiğim gibi deccal geniş kitlelere ulaşmak için her hükmettiği devlette, teknolojiyi sonuna kadar ilerletmeye çalışmıştır. 1763 yılında buharla çalışan çarklı makinaların icadıyla “Sanayi Devrimi” İngiltere’de başlamıştır. Sanayi devrimi, günümüz teknolojisinin miladıdır. Buharlı makineler, trenler, film sektörü vs. gelişmeler sanayi devriminin etkisiyle gerçekleşmiştir. Ayrıca dünyanın yeni ekonomik sistemi olan kapitalizmin temelleri atılmıştır.
İngiliz Devletindeki Illuminati Simgeleri

Deccal nasıl ki mısır devletinde simgelerini, ritüellerini ortaya koyduysa, daha sonra hükmedeceği devletlerde de o adeti sürdürdü. Bu konuda ilk değineceğim nokta İngiliz Kraliyet Arması. Aşağıdaki ayetler İncil’deki Vahiy 13 suresinden alınmıştır. Hz.İsa gördüğü şeytanı tasvir ediyor (bu arada yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim.şeytan insan dahil pek çok şekle girebilir, aşağıdaki o şekillerden sadece biri)

“Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı.”

“Gördüğüm canavar parsa benziyordu. Ayakları ayı ayağı, ağzı aslan ağzı gibiydi. Ejderha canavara kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi”

“İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar.”

“Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı.”

“Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666’dır.”

Şimdi İngiliz Kraliyet Arması’na bir göz atalım (arma oynama olmaksızın birebir wikipedia’dan alındı)






Bu da İngiliz istihbarat teşkilatı olan MI5’ın logosu. Üçgen şekli, üstte tek göz, ve taç dikkatimizi çeken noktalar.



Mısır uygarlığı kısmında bahsettiğim başka bir simge daha vardı. Firavunun iki yana sarkan başlığı. Bunun şeytanın iki boynuzunu temsil ettiğini söylemiştim. Aynı simge burada da var. Hani şu ingiliz hakimlerinin ve soyluların taktığı beyaz peruk






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder