29 Aralık 2014 Pazartesi

BİDAATÇI ÂLEMİNİN YILBAŞINI SEVDİREREK KUTLATMAK UTANÇ VERİCİ YÜZ KARASI NOEL REKLAMLARI TAM PUTÇULUĞU DÖNÜŞTÜRMEDİR



NOEL PAPA! İLE YILANBAŞI :

 Ey Müminler! Size ne oluyor ki; indirilen İlahi emir ve yasakların tümüne inandığınız için sizi sevmeyen o kâfir ve münafık toplulukları (Niçin) seviyorsunuz!

 (Ali İmran S.119)

Ey iman edenler! kendilerine daha evvel kitap verilen ve bu Kutsal Kitapların içeriğini değiştirdikleri için sapıtan Hristiyan, Yahudi veya bunlara benzeyen herhangi bir gruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden kâfir yaparlar!”
 (Ali İmran100) 

İlahi mesajlarına ne zaman uyacağız? Ölüp, Ahiretin gümrük kapısı kabre girince mi? 

Onlar, bizim bayramlarımızı, Hicri Yılbaşımızı, Cuma’mızı, giysilerimizi sevmezken bize ne oluyor ki onların Yılbaşılarını, bayramlarını ve tatillerini severek kutluyoruz! Modalarını severek giyiyoruz.

“Dini kumar” manasına gelen Milli Piyango’nun kumar biletini almak için severek sıraya giren milyonlarca gafil müminler topluluğu ne zaman tövbe edecek?! Devlet bu haram yolla kazancı ne zaman yasaklayacak!?
Milletimizin menfaati için yapılmakta olan Boğaz köprüsü, tren ve karayolları inşasında kesilen ağaçlar için kuduran yeşilci çevreler neredeler!! Noel Papa’ları adına katledilen milyonlarca çam ağaçları için Gezi parklarında niçin eylem yapmıyorlar!

Hristiyan Âleminin Yılbaşını halkımıza sevdirerek kutlatmak için Medyamızda ki utanç verici yüz karası Noel reklamları tam bir Hristiyanlık propagandasına dönüştü!
Haçlılar adına sinsi planlı bir Misyonerlik reklamı! Üç paralık dünya için bu ne rezalet?!

Noel Baba kim? Kimin babası? ‘’Türk’ün atası’’ gibi uydurulan bir sahte isim! Bembeyaz uzun çakma sakalıyla ve hediye dağıtan sevimli rolüyle çocuklarımıza sevdirilmek istenen ve Hz. İsa (a.s) gibi istismar edilen bir şahsiyet!! 

Tabii ki bizim İmamlarımız, bizim Müftülerimiz ve bizim âlimlerimiz hâlâ sakalsız ve bıyıksız Peygamberin mihrabında ve kürsüsünde oldukça Yılanbaşı Noel Papalar meydanlarda cirit atmağa devam edecekler!

Doğum yılımızdan ölüm yılımıza, harflerimizden tatil günlerimize kadar halkı Müslüman Ülkeler işgal altındayken Müslüman cemaat, tarikat, sivil ve siyasi toplumların hâlâ birleşme zamanı gelmedi mi?
İçki, kumar, faiz, domuz eti ve zina gibi haramları haram kılmak için gönderilen bir Peygamberin doğumunu içkiyle, zinayla yılanbaşınaçevirecek kadar saptırtılan Hristiyan Haçlı âleminin karşısında yek vücut olup güçlü bir Türkiye oluşturma zamanı gelmedi mi?
Günde 40 defa okuduğumuz Fatiha Suresindeki “Allah’ım! Bizi, Sapıtmış Hristiyan ve Lanetlenmiş Yahudiler gibi dalalete ve gazabına uğramışların yoluna değil, İslam ile nimetlendirdiğin Enbiya ve evliyanın yolunda yürüyenlerden eyle” dua ve temennilerini ne zaman doya doya yaşayacağız? 
Ahiretin büyük buluşma ve duruşma gününde mi? 
“Onların yanında olmakla izzet mi arıyorsunuz! İzzet ancak Allah’ın yanındadır.” Yani izzetli olmak İslam İlkelerine dönmekle ve yaşamakla mümkündür

Yılbaşını, yılanbaşına çevirenlerin eğlence ve kutlamalarına boykot eden izzet ve onur sahibi Müslüman kardeşlerime selam olsun!

YILBAŞI NEYİMİZ OLUR...RAMAZAN BAYRAMIMIZ MI? KANDİLİMİZ Mİ? KURBAN BAYRAMIMIZ MI?



Kutlamaların folklorik unsurlarından olan Noel Baba ve çam ağacı süslemelerinin Hıristiyanlığa sonradan girmiştir.
Bu kutlamaları dinsel ve kültürel değerlerimize aykırı birtakım adet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kesinlikle doğru değildir.

Noel Baba: Memleketimize, herhalde, Beyoğlu'ndan giren, Haliç'i atlayarak Fatih'lere, Aksaray'lara, sonra Rumeli'ye ve Boğaz'ı aşarak önce Kadıköy'lere, Moda'lara ve sonra Üsküdar'lara ve oradan Anadolu'ya geçen bu bunak, neyimiz olur: Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa Avrupalılıktan pîrimiz mi?

İstanbul'un Tepebaşı'ndan Adana'nın Tepebağı'na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir,necidir?

Bir resmine bakarsanız Havarîlere, öteki resmine bakarsanız Rasputin'e benzeyen bu iskambil papazı, aramızda nenin nesidir?... Bunu merak etmediniz mi?


26 Aralık 2014 Cuma

DÖNMELER VEYA BİR YAHUDİ TARİKATI : Dönmeler geçmişte, sinsice saldırıyorlardı. Şimdi ise gün üstüne çıktı. Onlar ki; biz ve onlar diyerek insanları duyguda, düşüncede, inançta, yaşamda ayrıştıranlardır.Onlar ki; toplumun birliğine, bütünlüğüne kardeşliğine dinamit koyanlardır.

 

Birleştirme yerine ayrışmayı, sevgi yerine nefreti, hoşgörü yerine öfkeyi yansıtanlar; haktan, hukuktan adaletten barışta kardeşlikten birlik ve beraberlikten bahsedemez.
Bölenler böldürenler, hak yiyen hak yedirenler, haksızlık yapan haksızlığa neden olanlar cezasız kalırsa, toplumdaki dengesizlik artar, huzur ve güven kaybolur.

Amaç; karanlık odakları, karanlık kişileri, anladıkları dilden karanlığa gömmek. Peki ama ya karanlık odaklar, karanlık kişiler kendileri ise, içiçe ise kim kimi karanlığa gömebilir ki.

Dün laik çağdaş görüntü altında Ermenicilik oynayanlar, soykırım iddialarının papağanlığını yapanlar vardı.

Ermeni terör örgütü Asala terör örgütü yerine PKK’yı kurdular. Kürt kimliği şemsiyesi altında kanlı saldırlar yaptılar.

O da başarılı olamadı. Açılım saçılım süreci adı altında ihanet yapılanması sürerken, bu kez üçüncü sacayağı olan İslamcı görüntülü kanı bozuklar İslamcı kimlikleriyle sahnede yerlerini, aldılar.

Laik çağdaş örgütlerde veya İslamcı tarikat ve cemaatlerde yuvalanmış İslamcı dönme Ermeniler ve terör örgütünde yer alan Marksist Ermeniler nerede?

Onlar siyasetçi kimliğindeler.
Onlar gazeteci kimliğindeler.
Onlar akademisyen kimliğindeler.
Onlar sivil toplum örgütü temsilcisi kılığındalar.

Rum isyanından sonra boşalan Osmanlı hariciyesine yerleştirilen Ermenilere, Osmanlı Devleti’ne hizmetlerinden dolayı millet-i sadıka adı verildi.

Osmanlı döneminde el üstünde tutuldular.
Devletin en önemli görevlerine getirildiler.
Cumhuriyet döneminde müzikten, sanata, her alanda değer gördüler.
Ama onlar kin nefret ve öfkelerini yenemediler.
Anadolu topraklarında kardeşçe barış içinde huzur ve güven içinde yaşamayı içlerine dindiremediler
Tarihi gerçekleri tersyüz etmeyi varlık nedeni sayıyorlar.
Türkleri katil ilan eden kitaplar yayınlıyorlar, makale yazıyorlar.
Nefret söylemciliğini kimlik haline getiriyorlar
Türkler içindeki uzantıları ile Hepimiz Ermeni’yiz, grubu oluşturmayı başardılar.
Hepimiz Ermeni’yiz, diye sokaklara düşüyorlar.
Kalem oynatıcılarını el üstünde tutuyorlar.
Türkleri daraltmak, bunaltmak, ezmek için ellerindeki bütün imkanı kullanıyorlar.
İlmi gerçekleri tersyüz ediyorlar.
Bütün bulguları çarpıtıyorlar.
Kışkırtıcılıkları, nefretleri, kinleri her an canlı tutuyorlar.
Kalemlerinden kin nefret öfke kokuları akıyor.
Tek dertleri Türklerdir, Müslümanlardır.
Her sokağa düşüşlerinde kinlerinin, nefretlerinin şiddetini daha artırıyorlar.
Milli andı kaldırdılar.
Müslümanın  devlet dairelerinden silinmesini istiyorlar.
islamla ilgili hiç bir şey ağızlarına almazlar.
Onlar ne kadar vatan haini Yahudi , Hiristiyan , Dinsiz ,Ateyist varsa onlara övgü düzerler.
Geleneksel  Osmanlı , Arap , İran  ve Müslüman düşmanlığının gizli sinsi alçak savunucularıdır.

Onlar; içimizdeki dönmelerdir. Crypto-Yahudilerdir.
Bir Dönmenin  kuyuya attığı taşı bir milyon Müslüman çıkartamaz.

ABD de , Avrupada Hiristiyanmış gibi görünürler ( Avanjelik )

Türkiyede ( Sabatayist ) Selanik dönmeleri
Ermenistanda ( Pakrudinu )
Müslüman görünen Bahailer ve bozuk tahrifçi dini cemaatları
Kürt Yahudiler
Alevi Yahudiler
İran’da MEŞHED Yahudileri. Dıştan Şiî gibi görünür, içten Yahudidir.
KAFKASYA TAT Yahudilerinin bir kısmı Müslüman postuna bürünmüştür.
Tatar kökenli Kırım KIRIMÇAK Yahudilerinin bir kısmı da Müslüman görünür.
OSMANLI devletinin ve hilafetinin yıkılmasına sebep olan isyancı, radikal, tekfirci tahrifçi hareketin kurucusubunlardır.


25 Aralık 2014 Perşembe

ALLAH (cc ) BUYURUYOR :DİN BÜYÜKLERİNİZİ İLAH VE RAB EDİNMEYİN

Hıristiyanlar, Hz. İsa’yı İlah ve Rab edinerek yoldan çıkmadı mı?
Hatem ibni Adiy yeni Müslüman olmuştur. Bu ayet nazil olunca, bunun anlamının açıklamasını sordu Peygamberimize. O da “Hani birileri size bir şey söyleyince, siz o şey üzerinde düşünmeden o şeyi kabul ya da red etmez misiniz, işte bu onları İlah ve Rab edinmek demektir..”
Hani “öl de ölelim, vur de vuralım” diyorsunuz ya, yapmayın.. Aklınızı kiraya vermeyin. Devlet büyüklerinizi de İlah ve Rab edinmeyin. Eskiden tanrı kırallar da vardı. Bu gün de İlahlık ve Rablik taslayanlar yok değil..
Birileri sanki ipnotize olmuş gibi..
“Şeytan sizi Allah’la aldatmasın.”
Din büyüklerinizi put edinmeyin. Para da, kadın da, koltuk da put olabilir..
İnsanlar acizdir. Ölülerden bir şey beklemeyin. Kimse gaybı bilmez. Kimse kimsenin kurtarıcısı olamaz. Hz. Nuh oğlunu, Hz. Lut karısını, Hz. İbrahim babasını kurtaramaz.. Herkes için ancak yaptıklarının karşılığı vardır.. 
Allah bizleri, mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Bize hayır gibi gelenlerde şer, şer gibi gelenlerde hayır olabilir..
Paralel din “The Cemaat”den ibaret bir olay değil.. Bu olay bize ders olsun da, aklımızı başımıza alalım. Bakın, bu cemaat dediğiniz yapının sosyolojik tabanı %1 bile değil. Kendilerini dev aynasında görüyorlar. “Özgül ağırlık” dedikleri, para, koltuk, bir de arkalarındaki istihbarat örgütlerinin baskı gücü. Yoksa bir varlıkları yok..
Şunun farkında değiller. Bu yolun geri dönüşü yok. Deşifre oldukları için artık başarı şansları %0.. Varsayalım AK Parti iktidarını devirdiler. Ortaya çıkan kaosun faturasını kendileri ödemek zorunda kalırlar ve hayal bile edemeyecekleri bedel öderler..
Birilerinin hâlâ bunların peşinden gitmeleri ipnotik bir etki ile mümkün.. Adeta gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyorlar.. Karşı çıkarlarsa “ilahi bir ceza” ile cezalandırılacaklarını düşünüyorlar. Ayaklarına taş değse “şefkat tokatı” diyecekler.. Bir de böyle çok ağır manevi baskı altındalar..
Dini grublarda böyle bir sapma var. Sanki başlarındaki adam kalplerden geçeni bilen biri. Bir de onlar levhi mahfuzdan geleceği okuyup biliyorlar ya, haşa sümme haşa..
Laik – seküler örgütlerin de dini kökenli olmasa, adına karizmatik dedikleri gizemli bir güçleri var insanları etkileyen. Onlar da ipnotizma-manyetizma tekniklerini kullanıyorlar.. Biyonik robot gibiler.. Kendi kendilerini ipnoz ediyor bazıları. Çünki aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorlar.. Zincirleme birbirlerini ipnoz ediyorlar. Buna da katolipnatizma deniyor..
Kızmanın, inatlaşmanın faydası yok. Aynı toplantılar devam ettiği sürece, o atmosferin dışına çıkmadıkça sağlıklı düşünmeleri mümkün değil.
Abiler bunları çok tehlikeli maceralara sürükleyebilirler..

23 Aralık 2014 Salı

YERİNDEN OYNAYAN ÇİVİLER : Dünya cennet değildir. Seni namaza müezzinler çağırmıyor. Bir Çağırtan var. Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt her şey dalalettir ve hederdir. Dünya hayatı yaman bir imtihandır. Derslerine iyi çalışıyor musun? İmtihan sorularının cevapları sana önceden bildirilmiş, okuyup öğrensene.



Cami yapılmasın diye aylardan beri ortalığı birbirine katıyorlar.

Evine yabancı erkek alan o mübtezel karıya niçin ceza verilmiyor?


Yasal, vesikalı, DV’li seks köleliği niçin devam ediyor?

Kemalist veya İslamcı feministler yasal seks köleliğine niçin karşı çıkmıyor?

Anadili Türkçe olan genç liseyi bitirmiş, 1927’de yayınlanmış Ömer Seyfeddin hikâyelerini okuyamıyor.

Üniversite bitirmiş bir genç, yaşça ve makamca büyüğüne “Demin arz ettiğiniz gibi…”  diyor.

Sabah namazında İstanbul camilerinden birine namaza gidiyorsunuz. On kadar ihtiyardan başka cemaat yok. 

Metroya biniyorsunuz. On sekiz yaşında kazık kadar genç oturmuş, yetmiş yaşında ihtiyar onun yanında ayakta seyahat ediyor.

Cuma ezanı okunuyor. Müslümanların dükkânları, işyerleri açık, harıl harıl ticaret yapılıyor.

Her gün çöpe beş milyon ekmek atılıyor.

Gazetelere, tv’lere bakıyorsunuz, haberlerin yüzde yetmişi kötü.

Büyük gazeteler ve televizyonlarda müstehcen, hayâsız, azdırıcı resimler.

Dünyanın sayılı tahıl ambarlarından olan Türkiye nasıl oldu da yılda üç milyon ton buğday ithal eder hale düşürüldü.

İstanbul trafiği insanı deli eder.

PKK bazı yerlerde vergi toplamaya başlamış.

Marketten yoğurt alıyorsunuz, yoğurda benziyor ama yoğurt değil.

Dedikodu, gıybet, iftira, yalan, tecessüs kara bulutlarından göz gözü görmüyor.

Başı örtülü o kadın niçin yüksek sesle herkesin arasında kahkaha atıyor?

Her gün niçin bu kadar ağaç katl ediliyor?

Okullardaki bonzainin önüne niçin geçilmiyor?

Çin’de üretilmiş o zehirli, radyasyonlu ayakkabılar gümrüklerden nasıl geçmiş?

18 Aralık 2014 Perşembe

OSMANLI ULEMASINI VE FUKAHASINI TENKİT EDENLER : Geçerli icazetnamesi olmayan kişiler din alimi ve fakih değildir, onlar ne ictihad yapabilir, ne fetva verebilir.




1. Cumhur-i ulemanın görüşlerine, fetvalarına, açıklamalarına aykırı görüşler doğru değildir, sakıncalıdır.
2. Mezahib-i erbaa imamlarının, ulemasının ve fukahasının üzerinde ittifak ettiği (müttefakun aleyh) hususlar ve hükümler doğrudur, çok doğrudur. Bunlara zıt ictihad yapılamaz, fetva verilemez, görüş beyan edilemez.
3. Sarıklı Farmason ve aktivist Cemalüddin Afganîyi, onun tilmizi ve İngilizlerin Mısır başmüftüsü Mason Abduhu, onun talebesi Reşid Rızayı din imamı ve İslam önderi kabul edenlerin ictihadları, fetvaları, görüşleri dinlenmez, nazar-ı itibara alınmaz.
4. Muhtelefün fih mesailde ilmî olmayanlar seviyesiz ve câhilâne tartışmalar yapamaz.
5. Sünnî Osmanlı ulema ve fukahasının cumhurunun dinî beyanları doğrudur, isabetlidir, haktır.
6. Geçerli icazetnamesi olmayan kişiler din alimi ve fakih değildir, onlar ne ictihad yapabilir, ne fetva verebilir.
7. Cemalüddin Afganî İstanbul Darülfünununda verdiği bir konferansta peygamberliğin çalışarak elde edilebilecek bir sanat olduğunu iddia edince Devlet-i Osmaniye Darülfünunu kapatmış ve zamanın şeyhülislamı bir reddiye yazarak onun iddiasını çürütmüştü.
8. Dört hak mezhepten birine mensup olan Sünnî Müslümanlar mezhepsizlerden fetva almaz.
9. Bir Mutezilînin, mezhebini gözleyerek taqiyye ve kitman yapması, Sünnî kardeşlerini aldatmaktır ve bu yaptığı hıyanettir. Madem ki, Mutezile mezhebini beğenmiş ve benimsemiş, bunu samimiyetle ve açıkça ilan etmesi gerekir.
10. Kur’an ahkamını, Sünneti, mütevatir ve sahih hadîsleri inkar edenler din alimi ve fakih değildir.
11. Osmanlı ulema ve fukahasını tenkid edip aşağılayanlar onların tırnağı bile olamaz.
12. Osmanlının son şeyhülislamlarından olan Tokadî Mustafa Sabri efendi hazretleri Tacü’l-Ulema’dır. Ehl-i Sünneti ehl-i bid’ata karşı müdafaa etmiştir. Allah ona rahmeti ile muamele buyursun.
13. Deccalları, kezzabları, Tağutları sevenler din alimi değil, sinsi yerli oryantalistlerdir.
14. Osmanlı uleması İmamı Gazalînin, İmamı Rabbanînin ve benzeri din büyüklerinin sağlam yolunda yürümüştür.
15. Osmanlı uleması Ehl-i Sünnet ve Cemaatin ana caddesinden ayrılmamış, bid’atin çıkmaz sokaklarına, dar patikalarına sapmamıştır.
16. İmamı Birgivî hazretleri Osmanlı ulemasının bayraktarlarındandır.
17. Osmanlı ulemasının nicesini tekfir eden “Şeytanın Boynuzu” fırkası mensupları dalalete sapmıştır.
18. Pakistanlı, Mısırlı aktivistler, Osmanlı Sünnî ulemasının tırnağı bile olamazlar.
19. Erzurumlu Seyyid Ömer Nasuhi Bilmen Hâtemül Fukahadır, icazetli alimdir. Hanefî fıkhını kabul etmiş Müslüman kardeşlerimiz dini, onun veya dengi ulemanın faydalı kitaplarından okuyup öğrensinler.
20. Bid’atçi mezhepsizlerden, reformculardan, sinsi ve taqiyyeci Mutezilîlerden, hele inkarcı ve tâtilci Fazlurranmancılardan din öğrenenler sapıtabilir, hattâ küfür gayyasına bile düşebilir.
21. Biz ehl-i Sünnet Muhammed ibn AIbdilvehhab’a değil, onun Sünnî kardeşi Süleyman ibn Abdilvehhaba itimad ederiz.
22. Süleyman ibn Abdilvehhab yoldan çıkan kardeşine karşı Es-Savaiqu’l-İlahiyye fi’r-red ‘ale’l-Vehhabiye kitabını yazmıştır.
23. Şeyh Said hem icazetli Nakşî şeyhiydi, hem de icazetli alim ve faqihti. Canını Şeriat ve Hilafet uğrunda vermiş bir Osmanlı alimidir.
24. İskilipli Âtıf Efendi de icazetli alimdi, o da din, Kur’an, Şeriat, mukaddesat uğrunda şehid edilmiştir.
25. Bütün aziz din kardeşlerimin sâdık, ihlaslı, şeci’, şuurlu Osmanlı ulamasının, fukahasının, müftülerinin, meşayihinin, mürşidlerinin yolundan ve peşlerinden gitmelerini âcizâne tavsiye ederim. Bu mübarek, muazzez, fedakar ulemaya yapışan sağlam bir kulpa yapışmış olur. Çünkü onların hepsi Kur’ana, Sünnete, icmâa bağlıdır.
26. Millî mücadele yıllarında Osmanlı uleması kesinlikle düşmanları desteklememiştir. Böyle bir iddia yalan ve iftiradır. 
Cenab-ı Hak hepsine rahmet eylesin. Cümlemizi Livaü’l-Hamd bayrağı altında buluştursun.

Bunları Bilen Ol Bilmeyen Olma

1. Kâinatı, mevcudatı, bütün alemleri ve seni yaratan Allahü Teala ile aranı düzelt. Onun senden razı olması için gerekeni yap.
2. Sahih bir imana sahip ol.
3. Beş vakit namazı güzelce kıl.

4. Zekatını Allahın emr ettiği gibi dosdoğru ver. Paranı din sömürücülerine kaptırmadan sadaka ver, hayır hasenat yap.
5. Ramazan orucunu tut.
6. En büyük düşmanın olan nefs-i emmâren ile cihad et.
7. Kesinlikle haram olan faizi alma, verme, yeme.
8. Dünya fânidir, aldanma, kanma, tuzaklarına düşme.
9. Mütevazı ve alçakgönüllü ol, sakın gururlu ve kibirli olma, belanı bulursun.
10. Tağutları, Deccalları, kezzabları, Nemrudları, Firavunları, Hamanları sevme, onlara buğz et.
11. İsraf etme, lükse ve aşırı tüketime kaçma, saçıp savurma.
12. Faydalı, zarurî ilimleri öğren, cahil kalma, âlim ol.
13. Ya faydalı ilim öğrenen ol, ya öğreten ol, üçüncüsü olma.
14. Ümmet birliği içinde ol, Ümmet dışında olma.
15. Boynunda İmam’a biat ve itaat bağı olsun.
16. Açıkça, açıkta, küstahça büyük günah işleme, fasık-ı mütecahir olma.
17. Zinadan ve göz zinasından uzak dur.
18. Haram yeme, haram para ve gelirler ateştir, yakar.
19. Müslümanları, onlardaki iman dolayısıyla sev, sakın onlara düşmanlık etme.
20. Beddua etme, hayır ve ıslah duası et.
21. Kendini beğenme, kendini beğenmek Firavun ahlakıdır.
22. Sakın doyduktan sonra yeme, müsriflerden olursun. Kur’an müsrifler için “Onları şeytanın kardeşleridir” buyuruyor.
23. Yeryüzünde fesat ve fitne çıkaranlardan olma, sen ıslah edici ol.
24. Söylediğin her söz doğru olsun. Hiç yanlış, eğri laf etme ve yazma.
25. Erkek Müslümansan karılaşma, karıysan erkekleşme.
26. Ümmet içinde ihtilaf zuhur ederse, sen Sêvad-ı Âzam dairesi içinde ol.
27. Çocuklarını imanlı, bilgili, ilmihalini bilir, namazını kılar, ahlaklı ve faziletli, güçlü ve vasıflı Müslüman olarak yetiştir.
28. Peygamber aleyhisssalatü ve vesselamın yolundan, izinden, Sünnetinden ayrılma.
29. Ezelde Allah ile yaptığın ahd ü misaka sadık ol ve sadık kal.
30. İslamın, Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın ve İslam ahlakının dışındaki her şeyin sapıklık ve heder olduğunu çok iyi bil.
31. Feminizm şeytanî bir ideolojidir, ondan uzak dur.
32. Dünyevîleşme sakın, belanı bulur, mahv olursun.
33. Allaha karşı ihlaslı, yaratıklara karşı adaletli ve insaflı ol.
34. Büyüklerimize hürmet et, küçüklerimize merhametli ve şefkatli ol.
35. Kalp ile emr-i mâruf ve nehy-i münker etmek farzdır, bunu iyi bil.
36. Hüsn-i hâtime (ömrünün ölümüne iman ile bitişmesi) konusunda tir tir titre.
37. Ebedî saadet, kurtuluş, necat, felah için gerekli vesilelere yapış.
38. Cömert ol, cimrilikten uzak dur, cimrilik küfre yakındır.
39. Halkın günahlarını araştırıp öğrenme, onları teşhir ve rezil etme.
40. Başkanlığa talip olma. Olursan işin çok zorlaşır, çık sıkıntı çekersin.
41. Nimetleri israf etme, onlara hor bakma, ekmeği çöpe atma, sonra mahrum kalırsın.
42. Şükr ve hamd edenlerden ol, küfran-ı nimette bulunan nankörlerden olma.
43. Ölmeden önce uyan, sonra çok pişman olursun.
44. Rabbin kim, Nebin kim, kitabın kim, Dinin ne, Şeriatın ne, Ümmetin ne sorularının cevaplarını iyi öğren, imtihan için çalış.
45. Mü’min ol, Müslim ol, Muvahhid ol, âbid ol, sâlih ol, sâdık ol, mücahid fi sebilillah ol, musalli ol, zekat ve sadaka veren ol, sabırlı ol, sebatlı ol, azimli ol, üstteki veren el ol, bilen ol, âqil ol, firasetli ol, uyanık ol, şuurlu ol, vicdanlı ol, doğru ve dürüst ol, maruf ile emr ve münkerden nehy eden ol…


Mehmed Şevket Eygi

16 Aralık 2014 Salı

SODOM VE GOMORE : Allah'ın emri artık kesindir. Yıllardan beri söz dinletemediğin bu beyinsiz halkın artık sonu gelmiştir. Birkaç saat sonra topuna gökten ateş ve ölüm yağacak ve şehirleri ile birlikte yokluğa kavuşacaklardır. Onların başlarına gelmek üzere olan bu felaket, ısrarla Allah'ın emirlerine karşı gelenlere ve Peygamberler'in verdiği öğütlerine arka dönen sapıklara bütün devirler boyunca ibret dersi olacaktır



Kur'an'da Yüce Allah'ın Lut kavmi üzerine göklerden ateş yağdırdığını, o şehirleri ve orada yaşayanların hepsini yok ettiğini yazar. (Araf Suresi)O şehirler Sodom ve Gomorra şehirleridir. Peki bu şehirler Allah'ın gazabına neden uğramışlardır?

Lut, kavmine dedi ki: Alemlerde, sizden önce hiç kimsenin yapmadığı 'fahşayı' (hayasızlığı) mı yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, 'müsrif'(haddi aşan) bir kavimsiniz.

Lut Kavmi'nin cevabı:
"Bunları, yurdunuzdan sürüp çıkarın, muhakkak bunlar, çokça temizlenen insanlardır." demekten başkası olmadı.

Bunun üzerine Biz, karısı dışında, (Lut'u) ve ailesini kurtardık; (karısı) ise, helake uğrayanlardan oldu. Ve onların üzerine, bir (azap) sağanağı yağdırdık. Bak! Mücrimlerin(suçluların) akıbeti nasılmış?
[ARAF(7)/80-84]

Kur’an’a göre ahlaksızlık içindeki bu şehirler yerle bir edilmiş, yerin altına gömülmüştür.

Bu günahkar kentlerin İsrail'de, Lut Gölü'nün güneydoğusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların altında kaldıkları tahmin edilmektedir. 

Kuran'da anlatılan olayın başlıca karakterleri Hz. İbrahim ile yeğeni Lût'tur.

VEHHÂBİLİK HAKKINDA DAHA GENİŞ BİLGİ VEHHÂBİLİK NEDİR : Yazdığı kitaplarıyla ve bozuk düşünceleriyle köylüler ve Der’iyye ahâlisini ve bunların reislerini aldatıp, saptırdı. Vehhâbilik daha sonraları dînî ve siyâsî görüş olarak Arabistan Yarımadasına hâkim oldu.




VEHHABİLİK İLE IŞİD'İN ALAKASI NEDİR?

Düşüncelerinin temeli, üç meseledir: 

1. Amel, ibâdet, îmânın parçasıdır. Bir farzı yapmayan meselâ farz olduğuna inandığı halde bir namazı kılmayan dinden çıkar. Bunu öldürmeli, mallarını Vehhâbilere taksim etmeli, diyorlar! 

2. Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) ve evliyânın ruhlarından şefâat isteyen, bunların mezarlarını ziyâret edip, bunları vesile ederek duâ eden İslâmiyetten ayrılır, diyorlar! 

3. Yine bunlara göre; mezarlar üzerine türbe yapmak ve türbelerde namaz kılmak ve orada hizmet ve ibâdet edenlere kandil yakmak ve ölülerin rûhuna sadaka adanması uygun değildir diyorlar! 

Böyle bozuk fikirlere ilk önce babası Abdülvehhab karşı çıkmış, oğlunun peşinden gidilmemesini tavsiye etmiştir. Kardeşi Süleyman bin Abdülvehhab da Savaik-ı İlâhiye fî Redd-i Alel Vehhâbiyye isimli kitabında vesikalarla kardeşinin yanlış yolda olduğunu ispat etmiştir. Ayrıca Mekke müftisi Ahmed ibni Zeyni Dahlan (öl. 1772) tarafından Hülâsat-ül-Kelâm, Ed-Dürer-üs-Seniyye, Fitnet-ül-Vehhâbiyye adlı ve daha pekçok kitap yazılmıştır. Vehhâbilik hakkında, birçok Türkçe kitap da neşredilmiştir.

VEHHABİLİK VE VEHHABİLİĞE BAKIŞ AÇISI:
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ahiret yurduna göç etmesinden sonra bir takım ihtilaflar zuhur etmiştir. Bu itilaflar ilk iki halife dönemlerinde yok denebilecek seviyede az iken, Hz. Osman’ın hilafetinin son altı yıllık döneminde artmaya başlamış, Hz. Ali döneminde iyice fazlalaşmıştır. Bunun ardında yatan pek çok neden bulunmaktadır. Bu yazımızda bunlardan söz edecek değiliz. Ancak Hz. Ali’nin zamanında zuhur eden ve ileride işi iyice olumsuz olarak ileri götüren Haricilik cereyanı ve düşüncesi, aradan uzun zaman geçtikten sonra farklı isimler altında tekrar canlandığı söylenilebilir. Kaldı ki, pek çok İslam mezhebi bir müddet yaşayıp kaybolduktan sonra, ileride ya farklı isimler altında ya da en kötü ihtimalle şahıslar bazında fikirlerini bir şekilde devam ettirmiştir. Haricilik düşüncesi de böyledir ve Vehhabilik genel görünüm olarak Hariciliğin bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Mezhep çalışmalarında önemli olan mezhebin görüşlerini artısı ve eksisi ile yansıtmaktır. Ne taraf olup sadece iyi taraflarını ne de muhalif olup tamamen olumsuz taraflarını aktarmaktır. Vehhabilik ile ilgili bu yazıda da yapılan budur.


İki asır kadar önce Arap Yarımadası’nda Necd dolayların­da Muhammed b. Abdilvehhâb (1115-1206) tarafından kurulan Vehhâbîlik, bugün Suûdi Arabistan’ın resmî mezhebi durumundadır. Mısır, Hindistan, Afrika ve diğer bazı İslâm ülkelerinde taraftarları vardır.


Pek çok İslam mezhebinde olduğu gibi, “Vehhâbî” ismi de kurucusunun hayatında muhalifleri tarafından ve­rilmiştir. Bugün bu isimle anılmaktadırlar. Vehhâbîliğe, Türk tarihinde “Hâricîlik” hareketi olarak bakılmış ve o şekilde isimlendirilmiştir1. Zira, davranışlarındaki sertlik, gösterdikleri taassub ve kendî inanışlarında olmayanları küfürle suçlamak bakımlarından Vehhâbîlik ile Hâricilik arasında benzerlik bulmak, tabiî karşılanmaktadır.

13 Aralık 2014 Cumartesi

MEDENİYETLER İTTİFAKI PROJESİ , DİNLER ARASI DİYALOK , ARAP BAHARI KOCA BİR YALANDIR. ALDATMADIR . BUNLAR TEK GÖZ İTİKATI EMRİNDEKİ HEPSİ TEK YERDEN YÖNLENDİRİLEN KIRİPTO KURUMLAR VE KİŞİLERDİR.




Rum ikonomos okulu ders kitabında yer alan gerçekler !

1.Türkleri ezeli bir düşman olarak Rumlara tanıtmak.

2.Türklerin en ufak hatalarını büyüterek Avrupa'ya duyurmak,medeni alemi Türklere düşman etmek.

3.Türkleri iktisat alanında çökertmek ve bunun için de onları sakat ticaret yollarına götürmek,bol faizli krediler açmak,ağır şartlarda rehin kabul etmek.
4.Türk milletini ahlak,din,milliyet ve gelenekleri bakımından çürütmek.Bu hususta:

a. Küfürler öğretmek,küfrü Türkler arasında yaymak,ciddiyetsizleştirmek(Laubalileştirmek)

b. Türkleri zinaya,diğer ahlaksızlıklara teşvik etmek.Bilhassa asil Türk aileleri arasında genç güzel Rum kız ve kadınlarını hizmetçi,cariye olarak verip bu aile ocaklarını yıkmak.Devrin büyük adamlarına yetiştirilmiş Rum yetiştirip,Rum emellerinin kolay elde edilmesine çalışmak.

c. Türk gençlerine apaş-külhanbey ruhu aşılayıp Türk geleneklerini çürütmek.Gençler arasında kabadayılık ruhunu yayarak,sevgi ve saygı bağlarını kırmak.Onları bir birine düşürmek.Milli terbiyeyi yok etmek.

d. Argoya benzeyen bir küfür dilini Türkler arasında yayarak,milli dil ve duygularını bozmak.

e.Türkleri dini bakımdan sarsmak: Hocalar Papazlara sokulmaz, o halde onları Rum zengin tüccar,esnaf vasıtasıyla elde etmek.Bol hediye ve veresiye vermekle pek ala elde etmek.

f. Hocaları içkiye alıştırmak,onları ilk kadehleri genç kadınların elinden içirip sarhoş rezil halde elalem içinden geçirip herkese göstermek, Rumlara dini bir zafer olur.

g.Hocaları her türlü uydurma inanışlara saptırmak.

h. Hocalara yalan yanlış vakıalar anlatıp,Türk ahali ile hocaların arasını açmak,Rum halkına verilen mukaddes vazifelerdendir.

5. Türk hükümranlığını baltalamak.Bu işi azar azar geliştirip,İstanbul'u ele geçirmek. Eski Konstantiniye'yi yeniden kurmak.
6. Türk halkı arasına daima fitne fesat sokarak devletle milletin arasını açmak. İsyanlar organize edip zamanın da aradan çekilerek Türkler arasında kardeş kanı akıtmak,komiteler tertipleyip komitelerle Türk köylerini basmak.

7. Bir harp sırasında Türk halkını sefalete götürecek her türlü çareye başvurulacak.Türk topraklarındaki zahire ve en lüzumlu gıda maddeleri halkın elinden süratle gizlice toplanıp adalara sevk edilecek,komşu memleketlere satılacak.Rum tüccarların uğradığı zarar milli bankalar tarafından ödenecek.
8. Doktor ve eczacı Rumlar,Türk hastaları gizlice zehirleyip öldürecek,kör,sağır,sakat edecek,saf dışı bırakmaya çalışacaklar.Bu tavsiyeler gizli olarak tatbik edilecek.

9. Ziraat politikalarında Türk çiftçisi ağır faizlerle toprağından mahrum edilecek.Borçların kolayca gelişip kabarabilmesi için harman veresiyeleri,seneteyn,zengin mahsülü satışları ile başlayan bu borç para vermeler başka zaruri masraflara teşvik edilen Türk çiftçileri ilk borcun ödeme zamanın da tamamiyle bunaltır ve elindeki toprağı kolay,ucuz şartlarla borçlu olduğu Rum tüccara satmak mecburiyetinde bırakılmalıdır.

10. Kadılar,devlet idare amirleri rüşvet,ziyafet hatta kadın ikramları ile Eterya'nın emrine alınmalıdır.Ancak bu işler tamamen akademiden yetişmiş ajanların talimatına ve akademinin tayin edeceği şahıslarla bunların vereceği direktiflere göre tatbik edilecektir.

11. Fırsat çıktıkça bilhassa resmi devlet binalarında yangın çıkarmak,ölümlü kazalar yaratmak, harp teknelerinde yangın, yaralar açmak.

12. Birer ileri karakol gözetleme yeri olan manastırdaki azizlerin istekleri derhal yapılmalı,verecekleri mektupları kendi işlerinden evvel sahiplerine götürüp teslim edilmelidir.Bu tavsiyelere aykırı hareket edenler hemen aforoz edilir, lanetlenir. Kredileri kesilir, buradaki camiadan kovulur.

13. Sanat Politikası: Bütün Rum ustaları Türk çırak kullanmaktan sureti katiyede men edilmiştir.Politik düşüncelerle bir Türk çırak almak icab ederse Rum usta, bu Türk çırağı bir hizmetçi gibi kullanacaktır. İçlerindeki hevesli gençlere de ters muamele etmek,hırpalayıp iş yerinden uzaklaştırmak çaresi aranacak, böylelikle şehirden bir Türk sanatkarın daha eksilmesi temin edilecek.


Kaynak: Süleyman Kocabaş, Tarih de ve günümüzde Türk-Yunan Mücadelesi s.34-35



ŞEYTANIN AVUKATI FİLMİ : Biz insanların şeytanla yan yana anılmalarının sebebi neydi? Şeytan" kelimesiyle "avukat" kelimesinin bir arada kullanılması nedeni nedir ?



Nitekim "Şeytanın Avukatı" jargonu Amerikan hukukunda “ipten alma” anlamına gelirken kardinallerde, "papalığa aday gösterilen kardinalin gerçekte bu işe layık olmadığını araştırmakla görevli başka bir Vatikan kardinali" anlamına geliyor.

Önce filmin başrolleri hakkında bilgiler edinelim, sonra filmin derinliğine inelim.

The Matrix’in Neo’su olarak daha çok tanıdığımız, hırslı ve gözde kişiliğiyle savunma avukatı rolündeki Kevin Lomax(Keanu Reeves) müvekkillerinin suçları ne kadar ağır olursa olsun aklı ve karizması sayesinde jürileri etkileyerek suçluları beraat ettiren bir yeteneğe sahiptir. Öyle ki, babasız büyümüş bu cengaverin Florida gibi bir kasabada 64-0’lık dava rekoru var. Tabi “hiçbir dava kaybetmeme” başarısı birilerinin dikkatini çekiyor. Ve New York’un ünlü hukuk bürosundan cezbedici bir teklif alıyor. Hemen transferi kabul ediyor kerata. Fakat iş göründüğü gibi değildir. Gelicez oraya.

John Milton karakteriyle şeytanı canlandıran Al Pacino, New York hukuk şirketinin başındaki sıradışı, zeki ve son derece karizmatik kişidir. John Milton ismi nereden geliyor peki, kimdir? Şöyle geriye gidelim anlıcaz.


1608-1674 yılları arasında yaşamış, ünlü eseri Yitik Cennet(Paradise Lost)’te Adem ile Havva’nın tanrının gözünden ve huzurundan düşmesini destansı bir dille anlatırken şeytanın tarafını tutması ve ona karşı sempati duyması ile bilinir. Al Pacino’nun performansına bakılacak olursa, eserde tasvir edilen şeytan tiplemesi gibi canlı, güçlü ve karizmatik olduğu görülür. Filmin etkisinde kalan birkaç denyo sosyal medyada “Şeytan olasım geldi” yorumları atarak bu konuda canlı örnek olmuşlardır. Neyse, filmin sonlarına doğru kitaptan(Paradise Lost) alıntılar yaparak replikte zirveye oynarlar.

Biraz da Lomax’in eşinden bahsedelim. Marry Ann(Charlize Theron), kasabada küçük yaşlardan itibaren çalışan ve zor şartlar altında büyüyen biri olarak kocasının başarısı ve hızla yükselişinin altındaki gerçekleri bilir ama gelen paraya ve teklife hayır diyemez. Zira o da otomobil finansı ile ilgili ödemeyenlerin peşine düşmek gibi lanet bir işte çalışmaktadır. Marry Ann New York’a yerleştikten sonra tuhaf komşuları ve John Milton’un konuşmaları yüzünden depresyona girer ve bir süre sonra intihar eder.


Başroldeki ekipler bunlardı. Gerekirse ilerde annesinden, görümcesinden ve eltisinden bahsedicem.

Daha ilk dakikalarda karşımıza çıkıyor o bilindik tiyatral havasıyla göz boyayan sahne; Duruşma salonları. Belki de 20. yüzyıl gladyatörlerinin arenası burasıdır. Tabi bizim Beyoğlu adliyesinde böyle bir manzara göremezsin.

Şu önde oturan çocuk tecavüzcüsü pedofili matematik öğretmeni, bayan öğrencisine tacizde bulunmuş. Kız, kendisine nasıl tacizde bulunduğunu anlattığı anda öğretmenin tuhaf tavırları Kevin’in dikkatini çeker ve suçlu bir herifi savunduğunu anlar.

Apar topar hakimden kısa bir ara verilmesini rica eder. Dışarı çıkarlar ve Kevin kendisini savunamayacağını, haksız olduğunu ima eder. Ayaküstü bir süre tartışırlar.





MODERN SOYLAR VE PUTLAR DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ MADONNA RİTÜEL KONSERİNDE ŞEYTANIN TAHTA GEÇİŞİNİ İSİS FİGÜRÜNÜ TAKLİT EDEREK GÖSTERMİŞTİR


Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi. (Taha Suresi)

Burj Dubai'ye benzemiyor mu ?

Kur'an'la ilgilenmiş herhangi birinin fark edebileceği bu büyük kitabın temel mucizesinin sonsuza kadar, her çağa uygun ve uygulanabilir olduğu gerçeğidir. Bu yüzden Kur'an'da ki Firavun örneğinin sadece Musa'nın karşısındaki firavuna uygun olmadığını anlayabiliriz. Kendi güç ve kanun düzeniyle, Allah'ın tekliği otoritesine kafa tutan her türlü kişi bu sisteme uygundur. Size günümüz Firavunlarını tanıtayım... Babil Gizemi, Kadim Gizemler.

 Bu kadim gizemler, hükmeden elit kesimden 4000 senedir Mısır'ın hareketli kumlarında gizli tutuldu. Eski Mısır halkı, tapınakları, mezarları ve toprak kaplarında, kültür ve tarihleri hakkında ayrıntılı kayıtlar tuttular. Neden eski mısırlıların hayatı hakkında her türlü ayrıntının kayıtlı olduğunu ancak en mükemmel eserleri, piramitler hakkında hiç bir şeyin yazılı olmadığını sizde merak etmediniz mi ? Neden piramitlerin yapımı hakkında hiç bir şeyden bahsedilmemiş ? 

Daha da önemlisi, neden ? Çünkü bu kadim gizem ya da sır, bilmecenin büyük bir parçası. 

Bunlar firavun sisteminin delilleridir.


İbrani Resul Yakup'un taşı, kraliçenin tahtında ne arıyor ?
Neden kraliçe simgesel bir Mısır basamak piramidinde taçlandırıldı ?

Kraliyet tacının tabanında 12 İbrani kavimi simgeleyen 12 taş bulunmaktadır ? 12 kavmi simgeleyen bu taşlar Kenan ülkesi rahiplerinin göğüslüklerinde de bulunmaktadır.

Britanya bayrağı Yakup'un 12 kavminin yeniden birleşmesini simgelemektedir. Bayrağın kırmızı, beyaz ve mavi renkleri Mısır'ın üç tacıyla aynıdır.

Kraliyet asası Eski Mısır'dan gelmektedir. Mısır tanrısı amen ve kendilerini Tanrı'nın oğulları olarak tanıtan Mısır'lı firavunlar tarafından taşınmaktaydı. Kraliyet asası şu anda firavunların soyundan gelen 2.Elizabeth tarafından taşınmaktadır. Asasında dünyanın en büyük elması, "Afrika'nın Yıldızı" bulunmaktadır.

Kraliçe'nin cezalandırma kırbacı kısmen kolunun altında gizlenmiştir. Bu kırbaç yine Eski Mısır firavunlarından gelmektedir.

Arı simgesi kraliçenin kraliyet giysilerinde görülmektedir. Eski Mısır'da bu Mısır kraliyetinin ve Mısır'ın simgesiydi.
Britanya kraliyet armasındaki semboller, Britanya'nın İbrani kökenlerini göstermektedir.

Hakimler ve kraliçenin üst düey memurlarının giydiği başlıklar Eski Mısır'dan gelmektedir.

Prens Charles'ında giydiği fistanlar beyaz fistan giyen Eski Mısır firavunlarından gelmektedir. Tanrı kraliçe Elizabeth'i korusun ! Kraliçe Elizabeth uzunca yaşasın ! Kraliçe sonsuza kadar yaşasın !

Mısır kraliyeti ensest ilişkiler yaşıyordu. Anneler oğulları ile, erkek ile kız kardeşler, gücü ve parayı aile içinde tutmak için evleniyorlardı. Liste uzadıkça uzuyor...



WAFI Alışveriş merkezinde bulunan Raffles Dubai, sizce de bir piramite benzemiyor mu ?

Günümüzde hala firavunların soyu tarafından yönetiliyoruz ! Dünya hükümdarı, 13'ler Kraliyet Konseyi

(Dünya'nın en zengin ve güçlü aileleri), 300'ler Komitesi (Dünya'nın en zengin ve en güçlü alt aileleri), Beyin Takımları (Yuvarlak Masa), Dünya Finans Denetimi (İMF, Dünya Bankası, Merkez Bankaları, Vergiler, Faizler, Uluslararası Ödeme Bankası), Dünya Hammadde Denetimi (Kollektif Şirketler), Dünya Toplumu Denetimi (Kiliseler, Devletler, Okullar, Medya), Toplum Hammaddesi İşçi Varlığı (Borç Köleleri)


ARRIVALS-41-FİRAVUN SOYU



İngiliz İstihbarat Teşkilatı MI5 ve MI6 Karanlık Yüzü.

Ingiliz istihbaratını kuran Şahıs: John Dee, Kraliçe Elizabeth Zamanında danışmanlığını yapmış Ünlü büyücü-kahin-astrolog ... 007 İmzası atması onun Ile James Bond filmleri Arasındaki bağlantıyı doğumlarının ... Diğer Yandan Edebiyatta ziyaretinde Müzikte met kounun uzantıları da MEVCUT ... hepsinin açıklamasını met Kısa videoda Izleyebilirsiniz ...





Dünyayı yöneten bu gizli örgüt kendi hedefleri doğrultusunda hükümetleri kurup yıkabiliyor.

Bu gücü sürdürmelerinin en önemli unsuru başa getirdikleri adamların örğüt içinden olmaları,zaten onlardan olmayan adamı engelliyorlar,olmadı öldürüyorlar(Kennedy).Şimdi kanıtlarla Abd ve kraliyet ailesinin bağlantılarını ve geçmiş yöneticilerin akrabalık ilişkilerine geçelim.


Bu soylar dünya yönetimde belli pozisyonları ellerinde tutmaktalar,Rotschild,Rockafeller,Bush,Windsor ve niceleri...benim ilgimi çeken nokta ise Abd hükümetlerinde yer alanların kan bağları,öyle ki abd monarşi ile yönetilen bir ülkedir dememek için kendimi zor tutuyorum.


Bilmeyenler,bizim köyde oxford vardı da biz mi gitmedik diyenler için,Wikipedia'dan monarşi üzerine kısa bir açıklama:

Monarşi bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Bu hükümdar, Türkçe'de kral,imparator,şah,padişah,prens gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir (oğlu, kardeşi gibi).

Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü dilimize Fransızca Monarchie kelimesinden gelir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

Şimdi ingiliz kraliyet ailesi,Kraliçe Elizabeth,Clinton ve Bush ailelerinin soy kütüğüne bakalım.Soy kütüğü 1281 yılında yaşamış olan Margaret De Clare ye dayanıyor.Tabi bu Elizabet,Clinton ve Bush aileleri için soy kütüğü, daha da geriye alacak olursak Firavuna kadar gidecektir,hatta şuan dünyayı yöneten başlıca soylardan birinin Firavun soyu olduğunu da söyleyebilirim.Bir anda ortadan kaybolan Firavun,yok olmamış,avrupada tekrar büyüyerek,ingiliz kraliyetine girmiştir.Firavunun bu kadar güçlü olmasının sırlarından biri olarak kabalayı görüyorum,ekonomik ve siyasi alanlarda yıllar boyu elde ettiği tecrübe ise yeni oluşan avrupada kolaylıkla yükselmesini sağlamış olabilir.

Elizabeth,Hiary Rodham Clinton,Bush aileleri soy kütüğü,

İngiliz kraliyet soyundan gelen aileler senatonun içinde,2.dünya savaşının destekçilerinden,Baba Bush ve oğul Bush başbakanlık yapmış,kardeş Jeb Bush ise senatoda ve gelecek başbakan olarak görülüyor.Ve bu ailenin en büyük özelliği illuminati ilkelerine baglı kurulmuş yancı örğüt skull and bones üyesi olması.Listede bu örgütten çıkan bürokrat ve başkanlara iyi bakın.



BİR MISIR PUTUNUN ADI İSİS
isis figürü kucağında çocukla betimlenir...
bunun günümüz muharref hristiyanlıktaki
ikon olarak  Hazreti Meryem
ve kucağında hazreti isa ya atfedilen figüre kaynaklık ettiğini düşünürler...




" madonna " latincede
kadınım anlamına gelir...ve bu söylem
hazreti meryem i tarif etmekte kullanılır...

modern isis olan madonna
mesih i kucağında tutuyor...
lakin bu mesih isa yı değil
mesih deccali tarif ediyor...

***
bundan hirkaç yıl önce
sağır sultanın bile
ritüel olduğunu anladığı
madonna konseriyle kodlanan şeyler
bugünreelde tatbik ediliyor...

işidin akıttığı kanda
mesih deccal için...son savaşlarını başlatacaklar...





DEVAMI